-->

28 Şubat 2013

rica ediyorum biri hemen ağzıma sıçsın. çünkü ağzım doluyken konuşmam.

Allah bazı insanları yaratırken bi yerden verip bi yerden alırmış. Ama bana nerden verip neremden almış bi türlü anlamadım gitti. Çünkü boyum kısa, tenim olabildiğince esmer, bedenim zayıf cılız ve sıska, gözlerim desen kaşlarımla halay çekiyorlar, burnum zaten yüzümün yarısını kaplıyor, hatta bazen ben bile saklanmak istediğim de burnumun arkasına saklanıyorum, saçlarım desen zaten şekil almaz, öyle elektrik çarpmış gibi etrafta dolanır dururum, akıl deseniz zaten o da okuduğunuz gibi kurduğum şu cümlelerden anlaşılıyor. Yani allah bana ne vermiş  bi türlü anlamadım gitti. Ama sanırım kurban olduğum allah, bol bol saflık vermiş, her şeye rağmen inanmaya devam etme arzusu, umudunu hiçbir zaman kaybetmeme arzusu vermiş. Her şeye rağmen pes etmemeyi, iki güzel lafa kanma aptallığı ve bütün kazıklarına rağmen, kavgadan sonra duyduğum tek güzel sözle karşımdakine ilk günkü gibi inanma gücü vermiş. Evet boy moy akıl makıl vermemiş ama işte bu saflıktan hamurumda bol bol kullanmış.


Neyse işte, konuyu öküz herif'e bağlıycam ama nasıl bağlarım bilmiyorum ve işte bağladım;
biz güya geçenlerde onunla yine deneyelim dedik ve sonuç olarak da denemeye kalkıştık. Ama orospuçocuğu deneyelim dememizden bu yana ses çıkarmadı. Bi tek o gece konuştuk ettik ve ayrıldık. Aradan 3 hafta geçmesine rağmen henüz birbirimizi görmüş değiliz. Arada whatsapp'de konuşurduk, konuşmayı da kestik ve bende ona whatsapp'den "öffff konuşmuyoruz etmiyoruz, burda kalabalık yapma" deyip engelledim. Bunun üstüne o bu hareketime de ses çıkarmadı ve böyle sakin sakin günlerim geçip giderken, dün bi baktım mesaj üstüne mesaj, mesaj üstüne mesaj "konuşalım" deyip duruyor falan. Artık mesajlardan sıkılınca whatsapp'i açtım ve "burdan yaz. dinliyorum" dedim. Başladı işte bildiğin caz yapmaya, allahım ben onun için çok kıymetliymişim de farkında değil mişim, ben onun için tek vazgeçilmezmişim de neymişim falan, bi ara durup "ya gerçekten benden mi bahsediyorsun" dedim ve o da "evet. sen inanmasan da seni çok seviyorum" dedi ve bende patladım "cık benimle dalga geçiyorsun. tamam beni 1 yıl boyunca peşinden köpek gibi koşturmuş olabilirsin, hatta ben; seni tavaf edercesine sürekli etrafında dolanmış olabilirim, ama bunun nedeni senin doğru kişi olduğuna inandığımdandı, artık doğru kişi olduğuna inanmıyorum. hem sen kendinden başkasını sevemezsin. sen öyle biri değilsin. sen bu cümleleri edebilecek biri değilsin" dedim de dedim, ama o caz'a devam etti.

Saatlerce yazışınca insan artık bıkıyor, konuşacağı varsa bile susuyor. Çünkü bazen konuşmak gerçekten pek bi sike yaramıyor. Öyle kala kalıyorsun. Sonra bende bıkıp uzun uzun yazışmanın ardından bi an önce sonuca kavuşmak için "niye beni rahat bırakmıyorsun, niye böylesin. ne yaptımki ben sana. olmuyor işte bak görüyorsun, biz birbirimize göre değiliz. sen beni sevdiğini söylüyorsun ama artık ben sevmiyorum. beni sevdiğine de inanmıyorum. daha önce senin iyi biri olduğuna, bizim birbirimiz için olduğumuza inanıyordum. ama artık bunlara inanmıyorum. çünkü artık adım gibi eminim; sen sadece eğlencelik birini arıyorsun, işten arta kalan boş zamanlarında seni sikecek birini arıyorsun. bense geçtim o yolları. artık boş zamanlarında gidip sikeceğim adamlara ihtiyacım yok. hem sen kabullenmiyorsun ama; senin içinde bol bol kötülük var, sadece karanlık var, bu yüzden biz artık denemeye bile kalkışmamalıyız. lütfen beni bırak, çünkü beni sevdiğini söylesen de sadece mutsuz ediyorsun. bense artık mutsuz olmak istemiyorum.  lütfen bırak yollarımıza gidelim, kendimize yeni bedenler bulup onlarla oyalanalım. lütfen bırak beni. yalvarırım bırak" dedim. ama o "sen bana dememiş miydin 'ben senden vazgeçsem bile, sen beni bırakma sakın' diye, sen demiştin, hatırladın mı?" dedi ve ben bi anda dondum kaldım.

Evet aslında bunu ben demiştim. Geçen yaz, yine onun götünü gidip başkalarına siktirmesinin ertesinde, ona yine alışıldık siktirlerden birini çekmiştim ve bi kaç hafta buluşmamıştık. Sonra aramızdaki buzlar yavaş yavaş eriyip, biz yine bi gün buluşup sarıldığımızda ona "ben senden vazgeçsem de, sen beni bırakma sakın" demiştim ve işte meğer o da bu yüzden beni bırakmıyormuş.

Şimdi de o böyle söyleyince sustum kaldım. Bi şey diyemedim. Adama resmen hak verdim. Zaten ne diyebilirdim ki?
Kendime biraz kızdım, biraz durdum. Biraz düşündüm taşındım, kendimden bi bok anlamadım. Ayy sahi ben niye böyleyim?? Yani adam akıllı yaşasam, sessizce yaşasam gitsem ne olur. Niye böyle cümleler kuruyorumki, üstelik unutuyorum da. Hani unutmasam tamam, ama söylenilinceye kadar da aklıma öyle bi cümle kurduğum gelmiyor bile. İşte böyle aptallığım yüzünden bir şey diyemedim. Sustum kaldım. Sonra cevap vermedim. Gece boyunca o yine yazdı etti falan, bende hep "tamam, tamam, tamam, tamam" deyip durdum. Sonuç olarak da hafta sonu oturup tekrar konuşucaz. Gerçi bende artık konuşmaktan fazlasıyla sıkıldım. hayyy sikeyim ağzımı.

4 yorum:

  1. yahu ne öküzherifmiş bu ya, hele ilişkiniz dizi film gibi. senarist de tembel mi ne, her bölümde hep aynı hikaye. seyirciler sıkıldı, oyuncular sıkılmadı.

    ağzıma sıç demişsin de :) bilmem işe yaradı mı? :)

    YanıtlaSil
  2. niyazi, vallahi ben de sıkıldım, ama o galiba yeni aşık oldu. bense çoktan aşktan ne yapcağımı bilmiyorum :(

    YanıtlaSil
  3. seni takdir ettim valla,nasıl duygularını açık açık söyledi sana,sakın yüz verme ha,biraz daha anlasın kıymetini,hem kendine haksılzık etme,saf olan insanın yüreği yüzüne yansır sende çirkinlik falan yok,yüreği güzel olan insanın yüzüde güzeldir..sen hoş adamsın ki baksana öküz herif senden vazgeçmiyor..hafta sonu gelese de yazsan şimdiden merak içindeyim hayat erkeği:))bu sevda bitmez anacım...

    YanıtlaSil
  4. bence senin kullandığın kelimede hiçbir şey yok. insan bazen duygularını hat safhada yaşıyor ve tek başına yaşadığının bile farkına varmadan böyle cesur laflar edebiliyor. Eminim ki o zamanlarda bu sözün onun bi kulağından dahi girmemiştir. Şimdi ise dediğin gibi boş kaldığından öküzlüğünden tilkiliğe geçip senin lafını sana koz olarak kullnmış ve gördüğüm kadarıyla da başa çıkmış.

    Sadece seni tekrardan mutsuz etmesine izin verme derim ben...

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.