-->

24 Mart 2012

bi dur hele. önce birbirimizi iyice bi tanıyalım, sonra ne bok yiyceksek oturur yeriz

yazmazsam evren bana yamukluk yapmaz diye düşünerek yazmam dedim ama tutamıyorum kendimi. hem evren'in götüne koyyım. yamukluk yapmayan bir evren mi var? yardırmaya devam..
                                  ----------------------------------------------------------------
Önceki yazıda demiştim ya, şu geçen ayki kâfir soğuklarında biriyle tanışmış sonra da az romantik bi yerde kahve içmek için inzivaya çekilmiştik diye. Hah işte konu o piç. Ammına koyim, onunla tanıştığımız günden bu yana sürekli kavga ediyoruz. Zaten ilişkileri en fazla 4 saat veya 4 gün sürten biri olarak şunu söyleyebilirim ki; uzun ilişkiler insanın ammına koyuyor, gece başını yastığa bıraktığın anda diş gıcırdatmalarına neden oluyor, gündüz ise sürekli yalaka mesajlaşmalarına sebebiyet veriyor. Bunun dışında pek bir şey yok. Tabii dediğim gibi; siktiri boktan kavgaları hiç saymıyorum bile.

Genelde kavgaları ben çıkarıyorum. Çünkü o birileriyle kırıştırmaya başladığı anda ben söylenmeye başlıyorum ve o "biz şu an daha birbirimizi tanıma aşamasındayız, o yüzden başkalarıyla beraber olma konusunda birbirimize zorluk çıkarmayalım" diye büyük büyük laflar ortaya atıyor, ben de onun bu laflarına kızıp "eğer başkalarıyla yatıp kalkarsam hiç bi zaman sana tam olarak ısınamam, seninle asla çıkamam. Çünkü sende aradığım hiç bi şey yok. Hem zaten başkalarıyla yatarsak birbirimize de alışamayız. hele ben! senin gibi birine asla alışamam" diyorum. hıhı allah belamı versin böyle diyorum adama. Çünkü bana dediki "bana karşı ne hissedersen açıkça söyle, hiç bir şey saklama. dürüst ol"
Tabii durum böyle olunca da, birbirimize karşı hissettiğimiz ne varsa ve birbirimiz dışında yediğimiz her boku, birbirimize söylüyoruz. Tabii onun aksine ben, midesi boktan bulanan biri olarak hiç bok yiyemiyorum. Çünkü malum sex bağımlılığından daha yeni yeni kurtuldum gibi ve bu aralar en fazla osbir çekiyorum.
Hem zaten artık düzenli olarak çaktığım biri varken, kimseyle tanışma aktraksiyonlarına girip yüz göz olmak da istemiyorum.

O ise benim aksime sürekli birileriyle tanışma, kaynaşma mevzularında. Bu kaynaşmalar genelde yatakla bittiği için de, sikiştiği herkesi bana anlatarak canımı sıkıyor ve bende, canım sıkılınca da kavga çıkarıyorum ve o gün adamın götünü sikmesemde, beynini kesin sikiyorum.
Kavgalarımız esnasında da "sana dürüst oldum, ne yapıyım söylemiyim mi?" diye söylenip üstüme çıkmaya çalışıyor. Öküz ya, dur önce bi nefes al, önce biz bi ısınalım birbirimize, sonra ne bok yiyeceksen ye değil mi? Ama yok işte, daha birbirimizi tanımadan, başka bedenlerde soluklanıp duruyor. Bende tabii bu gibi anlarda hemen müslüm gürses'e bağlayıp ana avrat düz gidiyorum ve sonrasında da, söylediklerim yüzünden pişman olup bu sefer ilişki koçu ilhan uçkan'a dönüp, ilişkilerle ilgili ikna edici güzel, olumlu, negatif şeyler anlatmaya başlıyorum. Ama bi bakıyorum ıııh o yine aynı kafada yaşamaya devam ediyor ve bende bunun üstüne dayanamayıp siktiri basıyorum.

Geçende yine böyle kavga ettik ve dayanamadım siktiri basıp yanından ayrıldım. Tabii durum böyle olunca bi kaç gün görüşmedik. Sonra yine mesajlaşmaya başladık ve akşamına da görüşmeye karar verdik.
Her akşam olduğu gibi o akşam da istiklal'de dolanıyordum ve bi baktım yerde 5 tl. Gelen giden de ayak basıyo ama kimse almıyor. Tabii parayı gören ben durur muyum? hemen alıp bir dilenci aramaya başladım. Lan allahın cezaları dilenciler, ben parayı yerden alır almaz ortadan kayboldular. elimde parayla sağa sola bakındım ama ıııh. Ortada hiç dilenci yoktu. Sanki dersin yeryüzünden tüm dilencileri toplayıp sabun yapmışlar gibi, bi anda koca istiklal dilencisiz kalıverdi. Baktım buluşma saatine de geç kalıcam, dedim bari metroya doğru gidiyim o arada parayı da selpak satan çocuklara veririm.

Metroya vardım ama bi baktım selpakçı cocuklardan eser yok. İçimden "neyse ya daha sonra dilencilerden birine veririm" deyip parayı cebime atıp merdivenlerden inmiştimki metronun girişindeki çiçekçinin önündeki gülleri görünce "acaba allah bana bir şeyler mi anlatmaya çalışıyor" diye düşündüm ve o anda gül alasım geldi. Adama "bi tane gül ne kadar?" diye sordum o da "5 tl" dedi. "Tamam bi tane verir misin" dedim ve adam ordan bi gül alıp uzattı. Ama mübarek çiçekçi bi gül verdiki sapı boyum kadar. Gül'e bakıyorum kendime bakıyorum, gül biraz daha uzun olsa, ben sanki gül dalına binmişim gibi duracağız. Adama rica ederek "ya şunun boyunu biraz kısaltırmısın, benden uzunlara tahammülüm yokta" deyiverdim. Çiçekçi işini ciddiye alan biri olduğundan olsa gerek, hafif tebessüm ederev "kızlar gülleri kavanozlara attıklarından dolayı uzun tercih ediyorlar" deyiverdi. Bende "yok bunu bir erkeğe alıyorum" dedim ve adamın suratı kireç gibi oluverdi. Lan piç taksimin göbeğindesin hala erkek erkeğe gül alınca şaşırıyorsunya, senin o anda rengi solan yüzüne eşşekler boşalsın göt oğlanı.

Neyse ben böyle deyince daha bi ciddileşti ve sonra gülü alıp istediğim boya getirdi ve uzattı. Bende ömrü hayatımda elinde gülle dolanmadığım için gülü elimde sik gibi hissettim ve bu seferde "bi şeye sarıp verir misin" diye rica ettim ve o böylece bi şeylere sarıp verdi, bende yerde bulduğum 5 tl'yi çiçekçiye verdim ve metroya binip benim denyoyla buluşmaya gittim. Öküzün işten geç çıkacağı tuttu ve yarım saat beni bekletti. Bende bu arada gelen giden elimdeki güle bakmasın diye tuttum gülün kağıdını falan soydum attım, gülü de montumun altına koynuma soktum. Sonra benim öküz arabasıyla çıkageldi. Arabaya bindiğim anda içimden "dadadadammm" diyerek, yüzümde ise çok sakin bi ifadeyle gülü uzatıverdim.

Ben gülü uzatırken aklımdan da "hahaha şimdi çok sevinecek, şaşkaloza dönecek" falan diye düşünürken, o "bu ne, ne yapcam bunu götüme mi sokcam" deyiverdi. Ayyyhh allahım, tamam bende öküzüm ama yani böyle öküzleri de karşıma çıkarırsan senin varlığından şüphe etmeye başlıycam haberin olsun. Lütfen beni, biraz romantik ve kalbi benimkinden daha yumuşak birileriyle karşılaştırır mısın? Rica ediyorum allahım. Yoksa ateist olup çıkıcam, senin yokluğunu da romantik erkeklerin yokluklarına bağlıycam, demedi deme.

Üstelik benki ömrü hayatımda ilk defa bi erkeğe gül alıyorum, üstelik benki ömrü hayatımda ilk defa samimi bi şekilde bir erkeğe gül uzatıyorum, ama nerde aldığım tepkiye bak, neymiş efendim gülü götüne mi sokcakmış, yoksa başka bir şey mi yapcakmış?
O böyle sorunca, bende "bilmem. ben sana verdim, artık ne yapacağın seni ilgilendirir" deyip arka koltuğa bıraktım ve yanağından öptüm. Sonra o da beni dudağımdan öptü ve "beni utandırıyosun" dedi.
He ammına koyim, sen yüzüme "ben başkalarıyla sikişmek istiyorum" derken utanma, ama ben sana gül aldığımda utan.

İşte böylece barıştık. İyi gibiyiz şimdi. Henüz kavga etmedik.

2 yorum:

  1. öküz ya kafasına sokim ben onun. vala sinirlendim hayat erkeği. ayrıca şu daha tanışma aşamasındayız tamamen bahaneden ibaret, öle diyip göt üstünde göt sikiyor ibne, işine geliyor tabi

    YanıtlaSil
  2. heyyo ben geldim(cokta tin ya ben gelmisim) ama hala ayni yerdesin sen,nasil biraktiysam oylesin! tedavin nasil geciyor sex bagimliligi olan hani?hala kalici bir beraberligin olmamis uzuldum adina..gecen seda sayani izliyordum orda memis hoca iliskilerinizi anlatmayin goz nazar deger demisdi,soran olursa eh iste orta karar deyin gecistiririn vs vs ne kadar inanirsin bilmem ama evet bencede anlatma ozlemisim cidden ya hani nerde ozge soyle uzunca bir yorum yazip busefer nerden nereye baglayacak diye okurken afakanlar basardi neyse aman iste geldim ve okuyorum umarim hersey gonlunce olur en gocamanindan opdum

    YanıtlaSil

düşüncelerini kendine saklama, benimle de paylaş.